18 Ağu 2012

MUTLU BAYRAMLAR...

BİR AVUÇ DUA,BİR KUCAK SEVGİ,SICAK BİR MESAJ KAPATIR MESAFELERİ,BİRLEŞTİRİR GÖNÜLLERİ,KALBİNİZ NUR,EVİNİZ HUZUR DOLSUN.BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN.SEVGİLER...

Vazgeçilmez Lezzet Çorba

ben çorba severim Kim acıktığı zaman dumanı üzerinde tüten bir tas çorbaya hayır diyebilir ki? Üşüyünce, geniş sofralarda buluşunca, hafif bir şeyler yemek isteyince, hastalanınca yardımımıza koşan çorba, Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri. Üstelik, hafif ve doyurucu yapısı sayesinde üç öğünde de zengin çeşitleriyle sofralarda yerini alıyor.

Çorba kelimesinin kökeninin ise Farsça "tuzlu haşlama" anlamında kullanılan "shorba"dan geldiğini biliyor muydunuz?

İyi beslenme anlamına gelen Sû ve Pô kelimelerinden türeyen çorba kelimesinin kökeni Sanskritçe'ye kadar dayanıyor.

Çorba: 10 bin yıldır tüketilen bir besin!

Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde bile çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar mevcut. Et ve sebzeyle birlikte pişirildiğinde, malzemelerinin sahip olduğu besin değerlerinin bütünlüğünü taşıyan çorba, o tarihlerden günümüze kadar sofraların en değerli besinlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Türk Mutfağı'nın da yıldızı

Dünyanın sayılı mutfaklarından birine sahip Türkiye ise çok zengin bir çorba kültürüne sahip... Mutfaklardaki altın standardın temsilcisi ev yapımı çorbaların yanında, klasik ve yöresel pek çok çeşidiyle hazır çorbalar tüketicilere mutfakta saatler harcatmadan, ailelerinin seveceği lezzetli ve değişik tarifler sunuyor.

Hazır çorbalar, her geçen gün tüketicilerden gelen talepler doğrultusunda geliştirilirken, geniş ürün yelpazesiyle tüketicilerin hijyenik koşullarda taze ve kaliteli malzemeler kullanılarak hazırlanan birbirinden farklı lezzetleri güvenle tüketmelerini sağlıyor.

Tarhanaya Dünyanın İlk Hazır Çorbası demek mübalağa sayılmaz…

Çorbayı oluşturan malzemelerin başında gelen yoğurdun çorba kültürüne kattığı en büyük eser, kuşkusuz tarhanadır. Bir zamanlar göçebe atalarımızın hazır yemeği olan tarhana, hala her zaman ve her yerde çabucak lezzetli bir yiyeceğe dönüşebilecek, taşınması ve saklanması en kolay ve muhteşem üründür.

Tıpkı tarhana gibi, hazır çorbalar da mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebze ve baharatların yüzyıllardır uygulanan, tamamıyla doğal bir koruma yöntemi olan kurutma işlemine tabi tutulması ve harmanlanmasıyla üretiliyor.

Yazın da çorba içilir

Çorba denilince çoğumuzun aklına dumanı tüten sıcacık bir tabak gelse de, Anadolu ve Türk mutfak kültüründe soğuk çorbaların da ayrı bir yeri vardır. Özellikle soğuk ayran kullanılarak
yapılan çorbalar, serinletici özellikleriyle yaz günlerinin hafif ama keyifli yiyeceklerine dönüşüyor. Bu tür çorbaların en başında Sivas'ta yapılan bulgurlu pazılı soğuk çorba ile buğday ve ayranla yapılan soğuk çorba yani ayran aşı çorbası geliyor. Sivas'ta pazı katılan soğuk çorbanın diğer bölgelerdeki yöresel çeşitlerine sarımsak ve nane gibi baharatlar eşlik ederken, kimi bölgelerde ise salatalık gibi yaz sebzeleri eklenebiliyor.

Siz de bir çorba severseniz lezzet dolu çorba dünyasını keşfetmek için www.bencorbaseverim.com adresini ziyaret edin…

Bir bumads advertorial içeriğidir.
DEVAMINI OKUYUN..

14 Ağu 2012

AŞURE:)))

Malzemeler: 1kg.aşurelik buğday 2su.bar.nohut(aşlanmış) 2su.bar.fasulye(haşlanmış) 250gr.kuru kayısı 1su bar.kuru üzüm 5çor.kaş.pirinç (arzuya göre) 1portakalın kabuğu(minik doğranmış) 2elma(minik doğranmış)
1limon kabuğu rendesi(isteğe göre) 3su bar.süt 7su bar.şeker Yapılışı: İlk olarak buğdayı yarı kıvamdan fazla pişirin.Ardından yarı kıvamda pişirilmiş nohut ve fasulyeyi ekleyin.Bir taşım kaynadıktan sonra pirinci,elmaları,kuru,kayısıları,portakal kabuklarını, üzümü,gül suyunu ve sütü ilave edin.Bir süre daha kaynadıktan sonra şekerini ilave edin.Ben bağlayıcı nişasta falan kullanmıyorum iyi kaynatırsanız kıvamı tam oluyor.Aşuremiz sevgiyle ve kıvamında piştikten sonra kaselere boşaltıyoruz.isteğe göre üzerine nar,ceviz,badem,fıstık ile süslüyoruz ve komşularımıza ,dostlarımıza dağıtıyoruz:))Afiyetler olsun...
DEVAMINI OKUYUN..

12 Ağu 2012

Karaorman pastası:)

Herkese güzel,mutlu haftalar diliyorum:)Bu haftaki ilk tarifim çoookkk eski bir tarif ve yiyen herkesin çok beğendiği bir pasta...umarım sizlerde dener ve beğenirsiniz:) Malzemeler: 4 yumurta 2 çor.kaş.şeker 5 çor.kaş.şeker 2 çor.kaş.su 5çor.kaş.un 2çor.kaş.mısır nişastası 2çor.kaş.kakao 1pk.k.tozu 1pk.vanilya Ortası için: 1çay bar.su 3 çor.kaş.şeker 2çor.kaş.nişasta 250gr.vişne 2poşet şanti Yapılışı: Bir kaba yumurtaların sarıları ayrılır.Beyazları cam bir kaba konur 2 çor.kaş.şeker ile koyu krema kıvamına gelene kadar çırpılır.Sarılarına;2kaş.su,5 kaş.şeker konup iyice çırpılır,yumurta aklarınla karıştırılır.kuru malzemeler elenir ve çırpılmış yumurta aklarına eklenir tahta kaşıkla yavaşca karıştırılır.Yağlanmış kalıba boşaltılıp 185 derece fırında pişirilir. Soğuyunca,ikiye bölünür. 1 çay bar.vişne suyu (su da olur) 2 kaş.nişasta,3 kaş.şeker pişirilir.İçine vişnelerde konur ve pasta kekinin ortasına yayılır.2 ber.sütle çırpılmış şantidenin yarısı üzerine sürülür.diğer kek üzerine kapatılır.Kalan şanti üzerine sıvanır...Vişne ve çikolatayla süslenir...AFİYET OLSUNNN:))
DEVAMINI OKUYUN..